set back

  1. (a) (ilerlemesini) engellemek, geri bırak(tır)mak, geriletmek, geri çekmek/almak, ertelemek, tehir etmek.

    set a house back from the road: bir evi yoldan içeri almak.
    set back a clock: saati geri almak.
    Bad weather will set back our building plans by 3 weeks. (b)
    k.d. (çok paraya/pahalıya) mal olmak.
    “That's a nice house: it must set you back quite a lot.” “Yes, it set me back about $300,000.”
şaşkına çevirmek.
aksilik, aksama, gerileme, kötüleşme, işin ters gitmesi. Noun
ters akıntı, girdap, anafor, burgaç. Noun
yüksek binalarda üst katın alt katlara nazaran daha geriden inşa edilmesi. Noun, Architecture
bir evi caddenin gerisine çekmek Verb
bütün reform çabalarını engellemek Verb
birinin çıkarlarını engellemek Verb
birine bir beşliğe (beş liraya) mal olmak Verb
kızmak, canı sıkılmak, tepesi atmak, küplere binmek.
She gets her back up whenever her younger brother
makes fun of her dates.
birine bir maliyet getirmek Verb
birşeyin ilerlemesini önlemek Verb
birşeyin gelişimini engellemek Verb
Saatlerinizi bir saat geri alın.
aksilik